Dünya Kadınlar Günüyaklaşırken, kadınların geçtiğimiz yüzyılda oy kullanma hakkından, kurumların tepesine çıkmaya ve Angela Merkel gibi dünya liderleri olmaya kadar, haklarını geliştirmek için ne kadar çok mücadele ettiklerini düşünmeye değer. Ancak yine de kadınların erkeklerle eşit muamele görmediklerini düşündükleri pek çok vaka var. Her gün ,erkek olsalardı kendilerine nasıl davranılacağından farklı davranılan kadınlar var.Peki bir kadının günlük rutininde cinsiyetçi davranışlarla karşılaşması ne kadar yaygındır? Ne yazık ki çok sık.
her gün yaşanan cinsiyetçilik örnekleri:
- Yakın zamanda Birleşik Krallık’ta manşetlere taşınan önemli bir olay, 28 yaşındaki resepsiyon görevlisi Nicola Thorpe ‘unofiste yüksek topuklu ayakkabı giymediği içinPwC’deki işinden evine gönderildiği haberidir . Erkekler bütün günlerini rahatsız ayakkabılarla geçirmek zorunda olmadıkları için bu kararın adil olmadığı açık! Thorpe öfkelendi ve bu kararı protesto etmeye karar verdi ve şaşırtıcı bir şekilde İngiliz yasalarını değiştirmeyi başardı, yani şirketlerin artık bunun gibi ayrımcı politikalar uygulamasına izin verilmiyor. Yani, kadınlar artık sadece erkekler de giyerse topuklu ayakkabı giymeye zorlanabilecekler – işte bunu görmek isterdim!
- Ancak, bazı kadınların işyerinde giymek zorunda kaldıkları sadece rahatsız edici ayakkabılar değildir. Erkekler genellikle yataktan kalktıktan 5 dakika sonra uyanıp üzerlerine bir şeyler giyip kapıdan çıkabilirken, pek çok kadın patronlarının baskısı altında kalarak makyaj yapmakta ve iş günü için gerçek bir çaba sarf etmektedir. Günlük rutinlerinin bu kısmını tamamladıklarında, bazı durumlarda erkek meslektaşlarına kıyasla günün en az yarım saatini kaybetmiş oluyorlar. Bu, benim de vazgeçmek istemeyeceğim 30 dakikalık değerli bir uyku demek!
Peki, kadınlar bu ayrımcılıkla nasıl mücadele etmeye çalışıyor?
2012 yılında Laura Bates artık yeter diyerek Twitter’da bir kampanya başlattı ve bu kampanya hızla büyüdü; kadınlar ayrımcılığa uğradıklarını hissettikleri her an #everydaysexism hashtag’ini kullanarak deneyimlerini paylaşıyorlardı. Bu kampanya sırasında 18 farklı ülkeden 100.000’den fazla katılım oldu ve bu da cinsiyetçiliğin günlük rutinlerinde ne kadar yaygın olduğunu gösterdi. Diğer kadınlara nasıl davranıldığını daha iyi anlayarak, yalnız olmadıklarını anlayabilir ve fikirleri değiştirmek için bir araya gelebilirler.
- @KaseyA_W, tamircinin arabasının soğutma suyunu kendisinin kontrol edebileceğinidüşünmek yerine babasına, erkek kardeşine ya da erkek arkadaşına kontrol ettirmesi gerektiğini söylediğini anlatırken bu gündelik cinsiyetçiliğin açık bir örneğini verdi .
- Birbaşka örnek de @rhaegal’den geliyor; erkek arkadaşını akşam yemeğine götürdüğünde garsonun hemen kart makinesiyle erkek arkadaşına gittiğini ve kadının akşam yemeği için asla ödeme yapmadığını varsaydığını anlatan birtweet attı.
Bu olaylar hiç de adil görünmüyor, değil mi? Kadınlar da erkekler kadar araba tamir edebiliyor, yemek masraflarını karşılayabiliyor ve günlük yaşamlarının bir parçası olarak farklı muameleye katlanmak zorunda kalmamalılar.
Kadınlar günlük yaşamlarında, giydirilen kıyafetler, aldıkları kıyafetler ve toplum tarafından kendilerine nasıl davranıldığı yoluyla cinsiyetçiliği deneyimleyebilirler. Günlük rutinlerinin bir parçası olarak, kadınlar asla kendilerini aşağı hissetmek zorunda kalmamalıdır. Önümüzdeki yıllarda stereotiplerin değişmesini ve günlük cinsiyetçiliğin sıklığının büyük ölçüde azalmasını umalım.
Hayatınızdaki özel kadınlardan birini küçümsediğiniz için hiç suçlu oldunuz mu? Neden bunu telafi etmek için ona çiçek göndermiyorsunuz?